İdealist Hoca Etkileri Sonuçları

1950 yılı Eylül ayında Galatasaray Lisesi hazırlık sınıfına başladım. 1951’de Ortaköy’den Beyoğlu’na geçtik. 6 ncı sınıfta, Müzik Hocamız Rahmetli Seyfettin Asal idi. Asil, zarif, bilgili, görgülü bir İstanbul Beyefendisi. Birkaç müzik dersinden sonra, bizlere piano çalmak, klasik müziği tanıtmak ve okulun pianosunu da göstermek amacıyla, bir gün sınıfı Tevfik Fikret Konferans Salonuna götürdü, ilk kez böylesine muhteşem bir salona giriyorduk.

Yüksek tavanlar, kırmızı kadife perdeler, büyük bir sahne, sahnenin ortasında siyah bir kuyruklu piano duruyor. Hepimiz mıhlandık kaldık. Ön sıralara oturduk. Kimseden çıt çıkmıyor. Rahmetli hocamız, kısa açıklamalardan sonra, Chopin’in polonezlerinden birkaç tanesini ve Mozart’ın Türk Marşını çaldı. Ne güzel sesler geliyordu, o ne tını idi. O siyah pianonun ne muhteşem sesi vardı? Ben öyle bir etkilenmiş idim ki, sonra bu şok etkisi, aşağıda kısaca anlatacağım üzere, ileriki yıllarda kendini belirgin bir şekilde gösterdi ve hayatımın akışında önemli değişiklerin meydana gelmesine sebep oldu.


Ertesi yıl müzikle ilgilenmeye, akordeon çalmasını öğrenmeye karar verdim. Akordeon alındı. Bir iki yıllık bir süre içinde 30 ders aldım ve mükemmelen çalmaya başladım. 9 da sınıfta kalınca, yatılı öğrenci düzeninden gündüzlüye döndüm. Okuldan iki arkadaş, okul dışından da gene iki arkadaş olmak üzere, hemen 5 kişilik orkestra kurduk. Bu takım hiç bozulmadan 6 yıl birlikte çalıştık. Repertuarımızın çoğunluğu, San Remo müzik festivallerinin etkisi ile, İtalyanca parçalardan oluşuyordu. Hepsi çok güzel, keyifle dinlenen müziklerdi. Bu sebeple, İtalyanca ilgimi çekmişti.


Rahmetli Okyay’ın yol göstermesi ve teşviki ile 1960 yılından itibaren İtalyanca öğrenmeye başladım. Sonuç mükemmeldi. İtalyancamı geliştirmeyi ve Avrupa’yı görmeyi kafama koymuştum. 1962 de bir fırsat yakalayıp Karadeniz gemisinin orkestrasına girdim. O zamanlarda, bizim gemilerimiz Akdeniz limanlarında kruvaziyer yaparlar ve gemilerde orkestra bulunurdu. Böylece, Avrupa’nın önemli limanlarını görmüş oldum. Sonrasında, Avrupa ilişkileri ve yurt dışı seyahatleri devam etti.  1963 de İtalya’nın Genoa kentinde staj imkanı buldum. 3 ay İtalya’da kaldım. Çok faydasını gördüm. İtalyanca biliyor olmam sebebi ile, 1966 da Bosfor Turizm’e girdim ve iki yıl İtalya hattında çalıştım. Bu çalışma, Yedek Subay olana kadar devam etti. Terhisimden sonra, İtalyanca bildiğim için  1970 yılında İtalyanların hissedar olduğu Tofaş Türk Otomobil Fabrikasına girdim. Beşinci yılın sonunda İdari İşler Müdürü oldum. 28 yılın sonunda, 1998 de 60 yaşını doldurduğum için kendi isteğim ile emekli oldum. Yalnız işin ilginç yanı, bu süre içinde yeni bir gelişim oluşuyordu. 1981 yılına gelindiğinde, Gruptaki Galatasaraylılar ile birlikte, İnan Kıraç’ın öncülüğünde Galatasaray Eğitim Vakfı’nı kuruluyordu, tüm kuruluş çalışmalarını ben sürdürüyordum ve Vakfın ilk Genel Sekreteri oluyordum. 1982 yılı ile birlikte, işlere süratle girişildi. Paralar toplandı, Okulumuz tümü ile ele alınarak büyük onarımlar ve yatırımlar yapıldı. Vakıftaki görevim, 17 yılı Tofaş Türk Otomobil Fabrikasında bünyesinde olmak üzere 21 yıl devam etti. Okulumuza ve dolayısiyle öğrencilerimize, sayısız güzel hizmetlerde bulundum.


Sonuç olarak şu belirtmek istiyorum. Bir büyük ustanın, bir bilge hocanın her açıdan bizlerin üzerindeki etkisi, rahmetli Okyay ile olan müzik hayatımız, onunla olan birlikteliğin etkileri, müziğin lisana olan etkisi, keyfi olarak öğrenilen bir lisanın, insanları nerelere kadar sürükleyebileceği, Galatasaray Eğitim Vakfı’nın kuruluşu, benim Vakıfta tam yetki ile görev almış olmam, Vakfın okulumuza ve öğrencilerimize kazandırdığı sayısız ve sonsuz olanaklar….


İnsan, nereden nereye savruluyor? İşte! Gerçekten yaşanmış bir öykü.

Bir sonraki yazıya ulaşmak için tık layınız.

Bu web sitesi, tarihi değeri olan bilgiler ve örnek niteliğindeki yaşanmış olayları içermektedir. Ayrıntıları bilinmeyen veya önemsenmeyen çok özel ve çok önemli oluşumlar anlatılmaktadır. İlgi duyanların ve araştırma yapanların çalışmalarına ışık tutması ve yardımcı olması amaçlanmıştır.