Korhan Abay’ın sunucu olması

Galatasaray Eğitim Vakfı’nın 1981 yılı sonunda kurulması ile birlikte, tüm Galatasaray camiasında da bir toparlanma, hareketlenme yaşanmaya başlandı. 1982 yılından itibaren düzenlenmeye başlanan kuruluş yılı kutlamaları gibi. 1983 ortalarında, 1933 yılı mezunu merhum Ziyat Ebüzziya ağabeyimiz bir teklifte bulundu. Kutlama törenleri sırasında, Okulumuz eski mezunlarına 50 ci yıl madalyası verilmeli idi. Bu teklif tamamen benimsendi ve 1983 yılından itibaren uygulanmaya başlandı.


Bu kutlama ve 50 ci yıl madalya berat törenleri çok kapsamlı, yüklü programlı olurdu. Sabah saat 10:00 itibaren başlar, öğlende Galatasaray Pilavı yenir, akşam saat 19:00 dan itibaren de, Tevfik Fikret Konferans salonunda 50 inci yıl Madalya ve beratlarını almış olan eski Galatasaraylılar onuruna zengin bir ziyafet verilirdi. Bu törenler halen daha hafifletilmiş olarak devam etmektedir. Bu törenlerin sabahtan gece yarısına kadar davetlileri sıkmadan sunulması, ilgi çekici bir şekilde yönetilmesi gerekirdi. Bu sunumlar doğal olarak daha genç Galatasaraylılar tarafından yapılırdı. Galatasaray Eğitim Vakfı Genel Sekreteri olarak görev yaptığım dönemlerde, tüm bu işlerin organize edilmesi, yönetilmesi benim sorumluluğum altında yapılırdı.


Toplamda düzenlediğim 21 törenden birinde, belki 4 veya 5 incisinde sunucu sıkıntısı yaşamıştım. Bir yıl sonrası töreni için düzgün fiziği bilgeliği tecrübesi olan, başarılı, genç bir kardeşimizi bulmaya karar verdim. O sıralarda Korhan Abay kardeşimiz, çok başarılı bir tiyatro oyuncusu olarak performanslarını sürdürüyordu. Aklıma düştü. Bu amaçla kendisini Galatasaray Eğitim Vakfına görüşmeye davet ettim. Kendisi ile uzunca görüştük. İlk tepkisi, “Ben hayatımda bu işi yapmadım. Bu konuda hiç tecrübem yok, bu nasıl olacak?" oldu. Korhan’ı ikna etmek zor olmadı. Şunu söyledim. “Sen bir tiyatro oyuncususun. Fiziğin mükemmel, diksiyonun mükemmel, ezber yeteneğin ve tiyatro tecrüben aynı mükemmeliyette, sahne tecrüben var. Bence hiç sorun olmayacak. Ayrıca, bu bir kutsal görev. Sıra sana geldi!” Ayrıca şunu ilave etmeyi de unutmadım: “ Günümüzde bu işleri yapan bir iki kişi var. Onlar da yaşlandılar. Sen gençsin, bu sana yeni bir iş sahası olabilir” dedim. Korhan’ın aklı yattı, kabul etti, mutlu da oldu.


İlk sunumuna başladığı gün program arasında bana sordu: “Bener Ağabey, nasıl gidiyor, iyi mi, tamam mı?” Cevabım şöyle oldu: “Tamam, mükemmel, bir iş sana ihale oldu bile, bu görev artık senin” dedim. Lisemizdeki törenlerin sunum görevini en küçük bir maddi menfaat talep etmeksizin yıllarca başarı ile sürdürdü. 2002 yılı sonunda Galatasaray Eğitim Vakfı Genel Sekreterliği görevimden ayrıldıktan sonra da devam etti ve hala günümüzde de devam etmektedir. Galatasaray’a olan sevgisi ve bağlılığı dolayısiyle, Korhan kardeşime şahsen çok çok teşekkür ederim.


Bu etkinlik dalı, Korhan’ın hayatında yeni bir devir açtı. Tam profesyonelce düzen içinde çalışma zorunluluğunu da getirdi, organizasyon - pordüksiyon şirketi kurdu, yıllarca önemli ve başarılı bir program sunucusu olarak tanınan, aranan, bilinen, başarılı bir isim oldu. Ben, bu başarılı ve yararlı gelişmelerden dolayı fevkalade mutluyum, kendisine müteşekkirim. Hatırladıkça mutluluğum aynı hislerle devam ediyor. Benim için en güçlü "İz Bırakan Anı" oldu.

Sonraki yazıya ulaşmak için tıkla yınız.


Bu web sitesi, tarihi değeri olan bilgiler ve örnek niteliğindeki yaşanmış olayları içermektedir. Ayrıntıları bilinmeyen veya önemsenmeyen çok özel ve çok önemli oluşumlar anlatılmaktadır. İlgi duyanların ve araştırma yapanların çalışmalarına ışık tutması ve yardımcı olması amaçlanmıştır.